Gaziantep Depresyon

Telefon: +90 (216) 550 94 95 Telefon: +90 (342) 231 93 73
E-Posta: info@gaziantepdepresyon.com

Aile Ve Çift Terapisi Nedir?

Aile Ve Çift Terapisi Nedir?

Aile Terapisi nedir?

Aile toplumun en küçük yapı taşıdır. Aile toplumun atomudur. Bazen bu çekirdek yapıda sorunlar ortaya çıkar. İşte aile terapisi aile üyeleri arasındaki iletişimin kalitesini artırmaya yarayan ve aile içi çatışmaların  üstesinden gelmelerine yardımcı olan bir psikoterapi çeşididir. İnsanlar bir aile de olsalar sonuçta farklı kişilikleri, kendilikleri, beklentileri vardır. Aile fertlerinin güçlü yanları olduğu gibi zayıf tarafları da vardır. Böyle farklılıkların olduğu bir yapıda zaman zaman çatışmaların yaşanması da kaçınılmazdır. Önemli olan bu çatışmaların en az zararla, yada hasarsız atlatılmasıdır. Her aile de içsel yada dışsal sebeplere bağlı olarak kriz durumları ortaya çıkabilir. Hastalık, doğum, ölüm, işsizlik, mekan değişikliği, iş değişikliği gibi durumlar stres ve çatışma durumlarını artırabilir. Bazı aileler bu ve buna benzer durumlarla karşılaştıklarında daha kolay baş ederken bazı aileler ise yardım almak zorunda kalabilirler. İşte böyle zorlu durumlarda aile bireyleri işin içinden çıkamazlarsa bir uzmandan yardım alma yoluna giderler. Tam bu anda aile terapisi devreye girer. Aile terapisi, aile bireyleri arasındaki iletişimi güçlendirme, kendilerini açıkça ifade etme, birbirlerinin deneyimlerini, düşüncelerini, gereksinimlerini anlamalarına yardımcı olur. Aile içi ilişkilerde değişiklik yapmalarına öncülük eder. Yakın ilişki içinde olan bireylerin birbirlerine yardımcı olabilmelerine destek olur. Aile terapilerine sadece aile bireyleri, anne, baba, çocuklar değil yakın ilişkide olan diğer bireylerde katılabilirler

Aile terapisi hangi durumlarda yardımcı olabilir?

- Aile  içi anlaşmazlıklarda
- Çocuklarla ilgili problemlerde
- Aile fertlerinden birine diğerlerinin yardımcı olmak istedikleri durumlarda 
- Aile içinde sağlıklı bir iletişim kurulmak istendiğinde
- Aile içi anlaşmazlıklarda
- Ailevi krizler çıktığında
- Çocuklarda davranış bozuklukları görüldüğünde
- Çocukların okul ve çevre ile ilgili problemleri ortaya çıktığında
- Aile bireylerinin birisinde görülen madde bağımlılığı yada hastalık olduğunda
- Kültürel uyum sorunları, yas, travma, boşanma, göç, ölüm gibi durumlar olduğunda
- Çocuk doğmadan önce anneliğe ve babalığa hazırlık aşamasında aile terapileri faydalı olabilir.

Aile terapisi neyi amaçlar?


- Aile içi anlayışı, işbirliğini, problem çözme becerisini kazandırmayı amaçlar.
- Aile içinde güçlü iletişim bağları kurmayı, sağlıklı bir iletişim temeli oluşturmayı amaçlar. 
- İletişim kanallarını açarak sorunlar hakkında çalışmalarını sağlar.
- Aile içinde desteğe ihtiyaç duyan bireylere yardımcı olmalarını sağlar.
- Sağlıklı bir aile, sağlıklı bir toplum oluşumuna katkı sağlar.

Aile terapisi nerelerde uygulanır?

- Psikoterapi merkezlerinde yapılabilir
- Hastanelerin psikoterapi, psikiyatri servislerinde
- Sosyal kurumlarda, kadın sığınma evlerinde, mülteci kamplarında
- Aile terapisine katılmak isteyen ailenin evinde yapılabilir
- Ailenin kendini rahat, huzurlu, mutlu hissedeceği her yerde aile terapisi uygulanabilir.

Aile terapisinin süresi ne kadardır?

Aslında bir terapi sürecine “ne kadar sürer” diye sormak pek doğru değildir. Çünkü bu durum kişilere göre değişkenlik gösterir. Terapi sürecini ailenin ihtiyaçları, eğitimleri, psikolojik ve ruhsal durumları, terapiye bakış açıları, motivasyonları, maddi durumları belirler.
- Ama günümüzde aile terapileri genellikle ortalama haftada bir yada iki defa uygulanıyor.
- Psikoterapi sürecini belirleyen dinamiklere bağlı olarak aile terapisi birkaç seans sürerken ortalama 10-15 seans arası da sürebiliyor.
- Bir seanslı aile terapisi ortalama 90 dakika sürebiliyor.
- Biz merkez olarak belli durumlarda hem aile terapisi hem de bireysel terapiye alıyoruz. Eğer aile fertlerinden birisinin bireysel terapiye ihtiyacı varsa bu süreçte onunla fazladan bireysel terapiye alıyoruz. Örneğin madde kullanımı olan bir genç aile terapisine katılıyorsa onu bireysel terapiye de alıyoruz.

Kimler aile terapisine katılabilir?

- Aile terapisine anne, baba, çocuklar katılabilir. Burada esas olan gönüllülüktür.
- Dede, nine, hala, teyze, amca gibi birinci dereceden akrabalarda aile terapisine dahil olabilirler.
- Birinci dereceden akrabaların haricinde aileye kendini çok yakın hisseden yakın dostlar, arkadaşlarda terapi süreçlerine katılabilirler.
- Bazen terapi bireysel olarak başlar. Ama bir noktadan sonra problemler aileyi işaret ederse aile terapisine de geçilebilir.

Aile terapisinin uygulanma şekli nasıldır?

- Aile terapisinde uzman tüm aile bireylerinin duygu, düşünce, davranışlarına saygı duyarak her bireyin kendini açıkça ifade etmesine olanak tanır. Bazen çocuk konuşur ama baba hemen ona “höt” der. Uzman anında duruma müdahale ederek kişinin kendini rahatça ifade etmesini sağlar.
- Aile içinde en önemli kavramlardan birisi anlaşılmaktır. Terapist aile fertlerinin birbirlerini anlamalarına imkan tanır.
- Aile terapisinde problem kişiden ziyade tüm aileye ve aile yapısına odaklanılır. Çocuk altını ıslatıyorsa bunun ailevi sebepleri üzerinde durulur. Sadece alt ıslatma ele alınmaz. Alt ıslatma nasıl bir mesaj içeriyor? Kime ne diyor?
- Aile fertlerine diğerlerine nasıl yardımcı olunacağı öğretilir.
- Eğer aile de “eleştirel iletişim” kullanılıyorsa bunun farkına varmalarını sağlar. Onlara birlikte çalışarak sorunları nasıl çözeceklerini öğretir.
- Aile bir bireyin ağzından çıkan bir kelimenin, sözün diğer fertleri nasıl etkilediğini somut örneklerle gösterir.
- Terapide ailenin güçlü yönlerini keşfetmelerini sağlar.
- Ailede bireylerin sorumluluk alma durumlarına dikkat çeker.
- Aile bireylerinin sadece sorunlu davranışlarına değil olumlu yönlerine de odaklanmalarını ve bu olumlu yönlerinden gurur duymalarına yardımcı olur.
- Aile terapisinde sadece bireylere değil ailenin bütünlüğüne vurgu yapılır.

Aile terapisinin yararları nedir?

- Aile içi çatışma ve kırılmaları önler
- Depresyon, panik atak gibi psikolojik sorunların çözümünde ile terapisi aile bireyleri arasındaki iletişim kanallarını açarak sorunun çözümünü kolaylaştırır.
- Aile terapisi ailenin yıkılmasını, bireylerin ruh sağlığını kaybetmesini engeller.
- Yeme problemlerinde, madde kullanımında bireysel terapiye yardımcı olur.
- Toplumun daha sağlıklı ailelerden oluşmasına katkı sağlar. Sağlıklı ve mutlu bireylerin sayısını artırır.
- Aile bireylerinin terapiye katılması kolektif bilinci harekete geçirir ve birlikte çözüme ulaşmalarını sağlar. 
- Aile terapisinde aile fertlerinin hepsi bir bütünün parçaları olduğunu anlar ve herkes çözümün bir parçası olabilir.
- Aile de bir çok kararın birlikte verilmesi kişilerin özgüvenlerini ve değerliliklerini artırır.
- Aile konuşulmayan bazı konular terapi esnasında dile getirilir ve çözüme kavuşur.
- Bireysel terapiye katılmak istemeyen bazı bireyler aile terapisinde kendisini daha rahat ifade edebilir.
- Uzman bireyin aile içindeki tutum ve davranışlarını daha net görerek sorun hakkında daha net bilgiler elde edebilir.
- Bireysel terapi de sadece birey değişirken aile terapisinde herkesin bu değişime ortak olması değişimin daha kalıcı olmasını sağlayabilir.
- Aile terapisindeki motivasyon diğer terapilerden daha yüksek olabilir.

Aile terapisinin zorlukları nelerdir?

- Aile terapisinin organizasyonu daha zordur. Bütün aile fertlerinin ortak zaman bulması işi zorlaştırır.
- Aile sırları ortaya çıkar ve bazı aile bireylerini gerebilir.
- Aile terapisi süreci bireysel terapiden daha zordur. Çünkü burada bir çok kişi olduğu için süreç uzmanı zorlar.
- Aile terapisinde tartışmalar sıkça yaşanabilir. Her ne kadar uzman bunu kontrol etse de ani öfke patlamaları yaşayabilir.
- Aile terapisine bazı aile fertleri katılmayabilirler.


Çift Terapisi veya Evlilik Terapisi

Öncelikle hiçbir insan mükemmel değildir. Her insanın eksiği, yanlışı, hatası vardır. Bunun için her evlilikte, ilişkide çatışmalar yaşanır. Çünkü iki farklı kişinin her konuda yüzde yüz uyum içinde olması çok zordur. Yıllarca flört edip sonra evlenen çiftler bile çok büyük sıkıntı yaşayabiliyorlar. Bu olumsuz gidişi durdurmak tabiî ki mümkün… Bunun için çift yada evlilik terapileri var. Eğer ilişkinizde sıkıntılarınız varsa hemen bir profesyonel yardım almanızı öneririm. Çift terapisine eşler ve terapist katılır. Çift terapisinde ilişkiyi etkileyen durumlar analiz edilir. Eşlerin zorlandığı durumlar ortaya çıkarılır. Çift terapisinde danışanlar ilişkilerinin detaylarını, kör noktalarını keşfederler. Çift terapisi iletişimdeki rolleri, rol modellerini gösterir. İletişimdeki hatalı yönleri görmenize yardımcı olur ve bu durumu olumlu bir şekilde nasıl yöneteceğinizi öğretir. Çiftlere çatışmaları nasıl yöneteceklerini, nasıl yeniden yapılandıracaklarını, sıkıntıları nasıl çözeceklerini çift terapisi gösterir. Çiftler arasındaki mutsuzluğun, ayrılmanın, kırılmanın en büyük sebebi çatışmanın ardından gerekli tamiratın, onarmanın yapılmamasıdır. İşte çift terapisinde sizlere bir ilişkiyi nasıl geliştireceğiniz, sorunları nasıl çözeceğiniz, duygularınızı nasıl yöneteceğiniz, sağlıklı iletişim kanallarını nasıl kullanacağınız öğretilir. Çift terapisine katılan çiftlerin evliliği kurtulmuştur. Kendi kendine problemi çözmeye çalışan kişilerin hata yapma ihtimalleri çok fazladır.
Çift terapisi eşler, sevgililer arasında yaşanan uyumsuzlukları, ihanetleri, kişilik çatışmalarını çözümlemek için geliştirilmiş olan terapidir. Cinsel uyumsuzluklar çift terapisinde genelde en yaygın baş vurulan bir konudur. Yine çift terapilerinde cinsel isteksizlik ve orgazm olamama sorunu da önemli bir yer tutmaktadır. Erkekler de ise en çok, erken boşalma ve sertleşme sorunları ile terapiye katılım görülüyor. Cinsellik tabu olduğu için çiftler genellikle bu konularda çok çekimser davranırlar. Yine çift terapilerinin önemli bir ayağını ihanet olayı oluşturuyor. Eşlerden birisi aldattığında eşler boşanma noktasına geliyorlar ve çift terapisine katılıyorlar.

Kimler çift terapisine katılabilir?

- Yeni evli çiftler, sevgililer, birlikte yaşayanlar katılabilir. Bunlarda genelde uyum problemi görülür.
- Evliliklerini ve ilişkilerini kurtarmak isteyen çiftler katılabilir. Sıkıntılı bir ilişki durumları vardır. Her iki taraf da bu ilişkiyi kurtarmak ister ama çözüm bulmazlar.
- Mevcut durumlarından memnun olmayan daha mutlu ve huzurlu olmak isteyen çiftler katılabilir. 


Hangi durumda çift terapisine katılmak gerekir?

Evlilik terapisi almak için mutlaka sıkıntılı bir evlilik içinde olmanız gerekmiyor. Yurt dışında evlilikleri sağlam olan bir çok çift ilişkilerini daha da geliştirmek ya da çıkabilecek sorunları önlemek amacıyla evlilik terapisini almakta ya da ilişki geliştirme programlarına katılmaktadır.
- Evliliğinizde ki çatışmalar hayatınızı olumsuz yönde etkiliyorsa
- İlişkide ciddi hayal kırıklığı yaşıyorsanız
- Derin bir tatminsizlik içindeyseniz
- Sık sık kavga ediyorsanız
- Tükenmişlik hissiniz artıyorsa
- Evliliğinizde kavga olmasa da ancak ilişkiniz kaliteli değilse
- Eşinizden tamamen kopuksanız, iletişimi tamamen kesmişseniz
- Olumlu duygularınız kaybolmuşsa
- Cinsel yaşantınız kötü ve canlılığınız azalmışsa
- Önemsememe,  içe kapanma durumu varsa, eşinizle bağlantınız zayıfsa çift terapisine katılmanızı öneririz.


Evlilikte hangi problemler yaşanır?

- Evlilikte problemler genellikle iletişim konusunda 
- Problem çözme yaklaşımlarının farklılığı
- Tartışma durumlarının sıklığı 
- Duygusal yakınlık olmaması
- Cinsellikle ilgili sorunların olması durumunda 
- Bireysel problemlerin sonucunda (örnek: alkol-madde kullanımı)
- Bireylerden birisinde görülen psikolojik hastalıklar sonucunda
- Eşlerin ailelerinin evliliğe müdahale ettiği durumlarda
- Eşlerin sosyal medyanın olumsuz etiklerine maruz kaldığı durumlarda ortaya çıkmaktadır.

Evlilik terapisi nedir?

Bir yerde sorun, problem varsa çözümü de vardır. Eğitim hayatımız boyunca 15-20 sene fizik, matematik, tarih dersi görürüz de hiçbir yetkili bize nasıl iyi bir eş olunur konusunda bilgi veya eğitim vermez. Nasıl iyi bir anne, baba olacağımız hakkında bilgi sahibi olamayız. Ya kardeşim her birimiz 40 - 50 sene eş olacağız, anne baba olacağız. Ortaokul, lise yıllarında bu konunun ders olarak okutulması gerektiğine inanıyorum ve savunuyorum. Böyle olmayınca evlenen çiftler evliliği deneme yanılma yoluyla, kavga ve gürültü ile öğreniyorlar. Bu süreçte çok kafa, kol kırılıyor. Kimse evliliğe mükemmel bir eş olarak başlamıyor. Evlilik; kendini anlamayı, eşini anlamayı, tartışmayı bilmeyi (iyi kavga etmek), problem çözmeyi ve farklılıkları kabul edebilmeyi gerektirir. Genç ailesinde gördüğü evlilik kalıp ve şablonlarını kendi evine taşır. Oradaki arızalı davranışlarda beraber gelir. Evlilik terapisinde eşler iletişim kurmayı öğrenirler. Problem çözme becerisi kazanırlar. İncitmeden, kırmadan tatlı tatlı kavga etmeyi öğrenirler. Tartışmanın olmadığı bir aile sağlıklı değildir bence. Tartışma olacak muhakkak ama birbirimizin sınırlarına, kişiliğine, kendiliğine saldırmayacağız. Kırmayacağız, üzmeyeceğiz. Evlilik terapisinin en büyük başarılarından birisi eşlerin birbirini insan olarak görmelerini sağlamaktır. Eşin kişilik özelliklerini anlamayı öğretir. Evlilik terapisi uzlaşı kültürünü kazandırır. Uzlaşılamayacak tarafları ise kabul etmeyi öğretir. Evlilik terapisinin amacı; eşlerin sorunlu konuları konuşabilir hale gelmesini sağlamak ve çözüm üretmelerine yardımcı olmaktır.

Evlilik terapisinin uygulaması nasıldır?

Evlilik, çift terapilerinin bir çok çeşitleri vardır. Bazı terapi teknikleri geçmişe odaklanırken bazıları da olayların nasıl bu duruma geldiğine odaklanır. Bazı teknikler ise beceri ve pratiği artırmaya çalışır. Çift terapilerinde öncelikle evlilik her yönüyle değerlendirilir. Değerlendirme sürecinde taraflar ayrı ayrı ve birlikte dinlenir. Eşlerin çözüm konusundaki duygu ve düşünceleri öğrenilir. Eşler terapiden ne bekliyor sorgulanır. Eşleri daha iyi tanımak için testler, ölçekler uygulanır. Terapide eşlerin birbirlerine karşı tutum ve davranışları gözlenir. Bazen evde yaşanan bir tartışmayı videoya kaydetmelerini istiyoruz. Videoyu beraber analiz ediyoruz. Eşleri evdeki tutumları ile yüzleştiriyoruz. Bunun için eşlere ev ödevleri veriyoruz. Terapi süreci karşılıklı belirlenir. Sorun çözülünceye, farkındalık oluşuncaya kadar terapi devam eder. Her seansta ilerleme sağlandıkça bir sonraki aşamaya geçilir. Eşler değişimi ve dönüşümü yaşamaya başladığında terapi sonlandırılır. Önceleri hafta da bir yada iki görüşme yapılırken sonraları 15 günde bir, ayda bir şeklinde düzenleme yapılabilir.

Evliliğinizde sorun yaşıyorsanız haydi çift terapisine

Bir çok insan evlilik terapisine katılmakta zorlanır. “Bizim evliliğimizi bir başkası nasıl düzeltecek” derler. Bu cümleyi sık sık duyarım. Ben de “Ben sizin evlilik problemlerinizi çözmeyeceğim, siz çözeceksiniz. Biz sadece size rehberlik edeceğiz” derim. Biz terapist olarak sizlere teknik, taktik, yöntem öğretiriz. Çözecek olan sizsiniz. Türkiye’de çift terapisi hala emekleme dönemini yaşıyor. Bazen anne ve babalar çocuklarını çift, evlilik terapisine getiriyorlar. Bir yerde problem varsa orada iletişim kopukluğu vardır. İletişim kanalları açılınca sorun kaybolur. Yeter ki taraflar gönüllü olarak çözüme odaklansınlar. Çözüm odaklı olsunlar.

Evlilik, çift terapisine kimler katılmalı?

Evlilik terapisinin verimli olabilmesi için öncelikle çözülecek sorun ya da sorunların tespit edilmesi lazım. Eğer çiftler “ilişkimizde problem var, düzeltmek için ne yapabiliriz” şekilde çözüm odaklı düşünebilirlerse terapi başarıya ulaşır. Bazen çok farklı yaklaşan çiftlerle karşılaşıyoruz. Erkek bayan “Bende bir sorun yok. Sorunlu olan sensin. Hadi psikologa git de adam senin kafayı düzeltsin kızım” diyor. Bu tip erkekler genelde narsist tiplerdir. Evlilikteki bir sorun tarafların ortak sorunudur. Ben bazen eşini problemli gören kişiye şöyle derim. Evdeki koltukla kavga ediyor musun? Kanepeye kızıyor musun? Televizyon seni çıldırtıyor mu?”  “Hayır” der. “Çünkü onlar eşya. Hisleri duyguları, düşünceleri yok. Ama eşinin var. Sen bu hayatı senin gibi bir insan olan eşinle yaşıyorsun. Eşin eşya değil. Sorunlarınızı da beraber çözeceksiniz” derim. Asıl önemli olan terapiye eşlerin beraber katılmasıdır. Bazen eşlerden birisi narsistik kırılmadan dolayı gelmek istemez. Bazıları kızar gelmez. Tabi bu tür tutumlar çözümü zorlaştırır. Kavga ederken, tartışırken evlilik terapisine katılma teklifini eşinize sunmayın. Daha sakin olduğunuz bir zamanda bu teklifi sunabilirsiniz. Sorunu karşı tarafa yıkıp, “sen sorunlusun” imajını vermeyin. “Bu bizim ortak sorunumuz, birlikte gidip uzmanından yardım alalım” gibi bir yaklaşım karışı tarafı yumuşatır. Kesinlikle bu süreçte eleştiril dil kullanmayınız. Çift terapisine katılmayı haklılığınızı ispatlama süreci olarak değerlendirmeyin. Biz kişilerin haklı yada haksız olduklarına bakmayız. Biz psikolog olarak er iki eşe eşit mesafede dururuz. Bizim için önemli olan arızalı davranış ve tutumların tespit edilmesidir. Haklı yada haksız olup olmadığınızı tespit edecek yer mahkemelerdir. Aile de hakem konumunda olan büyüklerden terapiye katılım için destek alabilirsiniz. Bütün bunlara rağmen eşiniz terapiye katılmazsa siz tek başınıza katılabilirsiniz.

Çiftler arasında neden çatışma çıkıyor?

İki farklı karakter, iki farklı kimlik ve kişilik bir araya geliyor ve bir bütünü oluşturuyor. Sıcak su ile soğuk suyu karıştırdığınızda anında ılık su oluşmaz. Ilık olması için birkaç saniyenin geçmesi gerekir. Yani bir uyum süreci olacak. Evliliklerdeki en büyük hatalardan birisi çiftler duygularının nedenlerini dışarıda arar. “Üzgünüm çünkü karşımdaki beni üzdü. Kırgınım çünkü karşımdaki beni kırdı” yaklaşımındır. Biz buna dış odaklı olma diyoruz. Her olumsuzluğun sebebini dışarıda ararlar. Halbuki beni kızdıran karşımdaki olmayabilir. Eşim herhangi bir şey söylemiştir, yapmıştır. Onun bu şekilde davranma amacı beni kızdırmak olmayabilir, onun amacı başka bir şey olabilir. Eşimin davranışı geçmişte yaşadığım olumsuz bir olayın linkini canlandırmış olabilir. Trafikte birisi diğerine makas atıyor. Makas atılan diğerini durdurup “dan” silahla öldürüyor. Şimdi mantıklı olarak düşündüğümüzde makas attı diye insan öldürmek mantıklı bir şey mi? Hayır, kesinlikle mantıklı değil. Ona makas atılması kişinin başka bir linkini aktif hale getirebilir. Olaya farklı açılardan baktığımızda zaten kızgınlık duygusu ortaya çıkmaz. Bir evlilikte çatışmanın olmaması olanaksız gibi bir şeydir. Çatışma olmalı… Çünkü çatışma ilerlemenin, gelişmenin sebebidir. Kalp kırmadan çatışa çatışa güzele ve iyiye ulaşacağız. Çatışmaların temeli farklı bakış açılarına sahip olmamızdır. Empati kurulduğunda zaten sorun kendiliğinden çözülür.

Aldatma, ihanet durumunda çift, evlilik terapisi

Eğer aldatma olayı varsa çiftlerin bir araya gelmesi çok zordur. Ve genellikle öfke, kızgınlık duyguları ön plandadır. Ortada çocuklar olduğu için evliliği kurtarmayı düşünürler. Zaten çocuk olmasa evlilik genellikle son bulur. Erkeklerin aldatması daha yaygın olarak görülüyor. Bayan aldattığı zaman iş namus meselesine dönüştürülüyor. Boşanma gerçekleşiyor. Erkek aldattığında bazen kadın boşanmak ister ama erkek buna izin vermez. Erkek aldattığı zaman kadın bunu bilir, görür, duyar ama bir şey diyemez. Evliliği kurtarmak için taraflardan bazen birisi bazen de ikisi birlikte terapiye katılırlar. Burada ortak amaç evliliği kurtarmaktır. Çünkü aldatma ihanet olarak algılandığı için taraflar ilk etapta çok kızgındırlar. “Çocuklar ortada kalmasın” mantığı evliliği kurtarmaya yöneltir çiftleri. Yada kadının ekonomik gücü yoktur. Eşinden kopamaz. “Terapi sürence katılalım belki adam değişir” mantığı öne çıkar.  Aldatılan eşin güven duygusu çok zedelenir. Evliliğin temeli güvendir. Bu duyguyu düzeltmek epey zaman alır.

Kıskançlık krizi ve çift terapisi

- Eşinizin telefonlarını dinliyorsanız
- Mesajlarını okuyorsanız
- Sosyal medyada facebook hesaplarına gizli gizli giriyorsanız
- Onu takip ediyorsanız
- Eve gelince perdeleri, banyoyu, yatak odasını kontrol ediyorsanız
- Evde gündüz vakti bile güneşlikleri açtırmıyorsanız
- Eşinizi akrabalar dahil kimseyle görüştürmüyorsanız
- Her anlatılan olayın altında farklı anlamlar arıyorsanız siz aşırı kıskanç biri olabilirsiniz.
Eğer kıskanç birisi iseniz evliliğinizi çekilmez hale getirirsiniz. Kıskançlık krizinde hem çift terapisi hem de bireysel terapiye alıyoruz. 
Bireyin kıskançlık duygularının altında yatan esas olaylara durumlara ulaşamaya çalışırız. Norma dozdaki kıskançlık güzeldir. Ama aşırısı zarar verir. Kıskançlık durumunda eşlerin nasıl davranacakları ile ilgili teknikler öğretilir. Kıskanç kişi bu duyguları ile baş etmeyi öğrenir.
Tags:kekemelik, panik atak, depresyon, vajinismus,  depresyon gaziantep, gaziantep panik atak, gaziantep vajinismus, gaziantep kekemelik, gaziantep psikolog, aile terapisi, cinsel terapi, sınav kaygısı, erken boşalma